Nargile kafeler, kimisinin büyük bir istekle gittiği kimisinin de adım atmaktan dahi imtina ettiği mekanlar. Sosyal medyadaki “seri közlü” paylaşımların, -özellikle her yerde içilebileceğini kanıtlayan “eğlenceli” görsellerin- etkisiyle birlikte, adını zikrettiğimiz zaman kafamızda çoktan belirli klişeler ve erkek tiplemeleri canlanmaya başlıyor. Bir yandan da medyadaki bu klişelerin yansımalarını artık her adım başı karşımıza çıkan nargile kafelerde görmekteyiz.
Toplumsal cinsiyete dayalı mekansal ayrışmaların yoğun yaşandığı kahvehane ve pavyon örneklerini düşündüğümüzde nargile kafelerdeki erkek sosyalleşmesi daha da göze çarpar hale geldi. “Bu mekanları gece gündüz tıklım tıklım dolduran erkekler nasıl vakit geçiriyorlar? Nargile kafeler hangi imtiyazları sunarak erkeklikleri bir arada tutuyor?” sorularından hareketle tez konumu belirledim.
Nargile kafelerin, erkekliklerin inşasına olan payı üzerine bir tez yazmaya karar vermeden önce ne bir nargile içicisiydim ne de bu kafelere düzenli giden birisiydim. Ancak bu mekanlara denk geldiğim vakitlerde keyifle nargilelerini içen erkek grupları ilgimi çekti ve kişisel deneyimlerim aslında “görünürde” bir cinsiyetler arası hareketliliğin olduğunu gösterdi. Özellikle müdavimlerin mekan kriterleri ve bu mekanlardaki erkek egemen iktidar ilişkileri ilk izlenimlerimde ön plana çıktı.
Mekan ve erkeklik çalışmalarına olan ilgim doğrultusunda yeni bir mekan deneyimi olarak nargile kafelerde erkeklik hallerinin nasıl şekillendiğini ve bu inşa sürecindeki sosyal statü farklılıkları, duygular, bu mekanlardaki farklı erkek profillerinin mekan dışındaki gündelik hayat pratikleri, aile öyküsü ve özel hayatları, toplumsal cinsiyet rolleri ve meseleleri hakkında bakış açılarına yer verecek bir çalışmaya hazırlanıyorum.